31 Ocak 2010

30 Ocak 2010

Sanane ULAN adlı söyleşi

HARUN BUGÜN NE YAPTI?

-Sabah tam saat 10'da kalktı, belki 1,2 ya da 15 dakika daha geç.
-Sonra tasarım ödevi olan başa yöneldi.
-Evet başını yaptı.
-Sonra başı kanadı, hem de çok kanadı.
-Kanını aldı eline bir kaba koydu.
-Kabın içini beyaza boyadı.
-Kan pembeleşti.
-Pembe rengi Harun'a Joseph Beuys sergisini hatırlattı.
-Harun otobüse atladı, çıktı yola.
-Joseph Beuys'u 1-2 saat gezdi.
-Sakıp Sabancı Müzesi'nin sergilere yeterince önem vermediğine ve sergiler için uygun bir yer olmadığına karar verdi.
-Bu karar ona acıktığını hatırlattı.
-Kocaman bir sandwich aldı, ama bitiremedi.
-Yarısını yiyebildi, eskiden olsa hepsini bitirirdi.
-Kafası yarı baygın otobüse tekrar bindi.
-Eve geldi.
-Başı yine kanamaya başladı.
-Gözünü oymak istedi.
-Gözü kutunun içine düştü ve ipler tarafından kesildi.
-Gözünün acısını şarap ve balıkla geçirmeye karar verdi Harun.
-Yıllanmış aklın farkında değil misin?
-Ahlak anlayışın dibe mi vurdu?
-Sizin adınız nedir? Benimki Burus Piit.
-Bu akımlar çok tuhaf.
-Beni vurdu yerden yere.
-Vurulan benim peki farkettin mi bunu( kendiyle konuşurken).
-Harun bunu farketmiş.
-Peki vurulan benken bundan rahatsız olan niye sensin(kendiyle konuşurken).
-Sanane ULAN hayatımdan.
-Sen senken de ben benim, ben benken de sen sensin(kendine hitap ederken).
-Sanane ULAN hayatından.







Yüz Çalışması






29 Ocak 2010

28 Ocak 2010

Kolaj Çalışması//Venus as a Boy

















Güzel erkekler de var.
Birtakım insanların içinde.
Kaybolmuş oğlanlar.



27 Ocak 2010

24 Ocak 2010

23 Ocak 2010